16 Eylül 2008 Salı


bunları düşündüren Renovatiom'a :)

Herşey güzel giderken, yada berbatken ama en azından güzel ya da kötü bir adı varken birden film kopar...ta taam neredeyim ben. sen kimsin ve neden ağlıyorsun. Hey sen, neden bakıyorsun öyle bir sorun mu var. ve sen, gülmeyi keser misin... bütün bunlar ne anlama geliyor :/

yoktan varoluşa alışmış bünyelerimiz. yoktan var olmuşuz ve böylesini seviyoruz. Hatta öylesine benimsiyoruz ki bu durumu, var olan yok olduğunda dengemiz sarsılıyor. Küçük de olsa giden, kocaman, telafisi güç bi eksiklik bırakıyor ve sıkıysa devam et, hadi! İnsan son derece büyük acılar çekerken bundan hep şikayet eder kolaylıkla. Keşkeler dizilir. Keşke bunları yaşamasaydım, keşke biri hislerimi söküp alsa da daha fazla acı çekmesem..

şimdi burdaysan ve bu satırları okuyorsan, söküp alınmış yahut bi sabah terketmiş gitmiş olan hislerinin derdinde olman muhtemel. Şimdi yeni keşkeler...

insanlara bunu nasıl anlatırsın ki. ya da hangi insan bunu nasıl anlar. zaten empatiden yoksunuz, bir de daha fazla anlayış beklemek. bu seferki gerçek anlamının da ötesinde bir anlayış onlacak, gerçekten anlayacak karşındaki seni.. ı ıh! çok zor...bırakalım gitsin. yok yaa... yok öyle yağma. bu kadar duyarsızlık yüzünden kopmadık mı zaten herşeyden herkesten. bırakamazsın da gidemezsin de...

gitmiyoruz. burda durup belki de kendi kendimize çoğalıcaz. kalacak biri varsa o da terkedip giden hislerin yerine gelen bu acaip şey... :)

Hiç yorum yok: